Belki de bitmemesini istediğim ender kitaplardan biriydi. Beni hiç tahmin etmediğim yerlere götürdü. Yüzyıllar evvelinden başlayan olaylar günümüz tarihi ile sonuçlanıyor. Yüzyıllar geçip giderken olayların bağlantıları oldukça yumuşak ve birbiriyle ilişik. Olayları kitaptaki her kişinin ağzından dinliyoruz neredeyse. Dili oldukça akıcı ve sade. Kitabı okurken isimleri hafızanızda tutmakta zorlanmıyorsunuz. En önemlisi kitapta birçok bölümün ve bir çok olayın yer almasına rağmen olaylar zincirini kaçırmıyorsunuz. Kafa karışıklığı yaşamadan içinize sindirebileceğiniz çok güzel bir kitap sizi bekliyor.
Kısa Bir Özet;
Hz.Muhammed'in peygamber olarak Medine'ye geldiği sıralarda herkes O'nu kendi evinde ağırlamayı isteyip dualar ederken O nerede konaklayacağını devesine bırakır. Devesi ise Ebu Eyyub el Ensari'nin evini seçer.O günden sonra Hz.Muhammede evinden ayrılana kadar aylar boyunca ona zarar gelmemesi için geceler boyu uykusuz kalır ve onu korumaya adar kendini.
Hz.Muhammed dünyadan göçtükten sonra Ebu Eyyub onun dönemine,hadislerine,yaşayışnna tanıklık etmiş ender insanlardan biri olarak dönemini aydınlatmaya çalışan saygın bir kişi olur. 80 yaşlarına geldiğinde Muaviye tarafından İstunbul'un fethi için hazırlanan orduya güç vermesi adına savaşa gitmeye hazırlanır.
Hamed adında genç bir oğlan O'na göz kulak olması için yanında bulunur ve kendisinden Hz.Muhammed'in 40 hadisini öğrenir. Ebu Eyyub savaş sırasında burada ölenlerden olmak ister ve eğer bu gerçekleşir ise Bizans surlarına yakın bir yere gömülmeyi vasiyet eder. Ebu Eyyub savaş sırasında hastalanır ve vefat ettikten sonra kendi atının belirlediği yere mezarı yapılır. Mezarı düşmanlar tarafından tahrip edilmemesi için orada kalacak olan Bizanslı bir aileye emanet edilir. Haçlı seferlerinden dolayı burası yüzyıllar sonra bulunamayacak hale gelmiştir.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethi için yanıp tutuşmaktadır. Hocası Akşemseddin rüyasında İstanbul'un fetih olunacağını görür ve bunu Sultan'a müjdeler. Bu sırada ise Ebu Eyyub'un türbesinin bulunması için aramalara koyulurlar orada yaşayan bir çobandan türbenin nerede olabileceğiyle ilgili bilgi almaya çalışırlar.Çoban ise karşılarında duran ulu çınarı göstererek olsa olsa burada olur çünkü koyunlarım oraya ne zaman gitmeye kalkışsalar oradan geçmeden geri dönerler otlamazlar der.
Akşemseddin rüyasında gördüğü ve namaz kıldığı yerin burası olduğunu anlar ve türbenin burada olduğuna karar verir. Yapılan kazı sonucundan mezarı bulunur ve türbesi gerçekleşen fetih sonucunda artık şimdiki Eyup Sultan türbesi olmuştur.
Akşemseddin rüyasında gördüğü ve namaz kıldığı yerin burası olduğunu anlar ve türbenin burada olduğuna karar verir. Yapılan kazı sonucundan mezarı bulunur ve türbesi gerçekleşen fetih sonucunda artık şimdiki Eyup Sultan türbesi olmuştur.
Yorumlar
Yorum Gönder