Bu kitabı okuyana kadar öykü okumayı sevmediğimi zannediyordum. Ta ki Yusuf Atılgan ile tanışana kadar.. Yapı Kredi Yayınları yazarın tüm öykülerini bir kitapta toplamış ve çokta güzel olmuş. İlk sayfayı okuduğum an anladım ne kadar güzel bi kitaba başladığımı. Hiç bitmesindi hiç... Dili o kadar güzel o kadar akıcı ki başladığınız öykünün nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. Yaşadığı toplumu çok iyi gözlemleyerek uç noktalara değinmiş. Aslında hepimizin yaşadığı ya da yaşayabileceği durumları bir çırpıda okumuş oluyoruz. Her bir öyküde başka bir hayat gördüm başka bir hayat yaşadım. O hayatlara üzüldüm ya da sevindim. Okuduğum kitabın duygu silsilesi yaratması benim çok hoşuma giden bir durum. Hiç bir kelimeye takılmadan bir engelle karşılaşmadan film seyreder gibi derinliğini anlamaya çalıştım bunu yaparken de hiç yorulmadım. Cümlelerin her biri dolu dolu ve bu doluluk mütevazılık ile örülü. Kimi hikayede yalnızlık karşıladı beni. Gördüğüm bu yalnızlık çok onurlu ve kararlı ne istediğini bilen bi kadına aitti. Kimi hikayede bir adam tanıdım. Tanıdığım o adam sevdiği kadın uğruna kendi kurallarından vazgeçmişti.
Beni o kadar içine aldı ki kişilerden biri gibi oldum sanki her öyküyü bitirdiğimde. Kitabı bitirdiğimde sanki çok sevdiğim bi dostumu uzaklara uğurlar gibi hissettim...
Belki de bitmemesini istediğim ender kitaplardan biriydi. Beni hiç tahmin etmediğim yerlere götürdü. Yüzyıllar evvelinden başlayan olaylar günümüz tarihi ile sonuçlanıyor. Yüzyıllar geçip giderken olayların bağlantıları oldukça yumuşak ve birbiriyle ilişik. Olayları kitaptaki her kişinin ağzından dinliyoruz neredeyse. Dili oldukça akıcı ve sade. Kitabı okurken isimleri hafızanızda tutmakta zorlanmıyorsunuz. En önemlisi kitapta birçok bölümün ve bir çok olayın yer almasına rağmen olaylar zincirini kaçırmıyorsunuz. Kafa karışıklığı yaşamadan içinize sindirebileceğiniz çok güzel bir kitap sizi bekliyor. Kısa Bir Özet; Hz.Muhammed'in peygamber olarak Medine'ye geldiği sıralarda herkes O'nu kendi evinde ağırlamayı isteyip dualar ederken O nerede konaklayacağını devesine bırakır. Devesi ise Ebu Eyyub el Ensari'nin evini seçer.O günden sonra Hz.Muhammede evinden ayrılana kadar aylar boyunca ona zarar gelmemesi için geceler boyu uykusuz kalır ve onu korumaya ...
Yorumlar
Yorum Gönder