Belirtmek isterim ki kitabın ilk bölümünden hiçbir şey anlamamıştım. Ne zaman ki 2.bölüme geçtim o zaman taşlar yerine oturmaya başladı.Kitabı bitirdiğinizde ruh doygunluğunuzu kalbinizde hissedebilirsiniz. Akıcı ve sıradan olmayan anlatım tekniğiyle okumaya değer kıymetli bir eser.
Özete geçmeden evvel C.nin ancak roman okunarak anlanabileceğini belirtmek isterim. Tam anlamıyla yalnızlığı içinde yaşayan kafasındaki sorulara yanıt arayan farklı bir insan portresi.Belki de her insanın içinde yer alan bir felsefe örneği...
Özet;
Kitabı başkahraman C.(adını açıklamıyor)'nin arayışları etrafında gelişen olaylar ya da durumlar serisi olarak değerlendirebiliriz.
C. çocukken annesini kaybetmiş, babası ve teyzesiyle yaşamaktadır. Küçükken yaşadığı sendrom gelecekte de onu rahat bırakmayacaktır. Kadınlara fazlasıyla düşkün babası teyzesiyle de beraber olmuştur ve C. onları görmüştür. Babasına duyduğu nefretin aksine teyzesine güzel duygularını korumayı tercih etmiştir.
C. bir süre okul hayatına devam etmeye çalışmış başarılı olamayınca da askere gitmeye karar vermiştir. Babasının da vefat etmesiyle birlikte kalan mirasla yaşamaya devam eder. Kendinden aylak diye bahseder. Onun yerine işleri avukatı yürütür. Resim sanatına düşkündür ve resim atölyesinde de aradığını bulduğu zannettiği Ayşe ile tanışacaktır. Ayşe ile aşklarını yaşarken yolda onu arkadaşları Selimle görür ve o andan itibaren Ayşe'nin onu aldattığını düşünerek atölyeden de Ayşe'den de ayrılır.
İşte buldum diyebileceği kişiyi aramaya devam eder. Herkesin aksine yalnızlığa ile uğraşır. Toplumun yarattığı düzene genellemelere karşıdır. Öyle ki arkasından daha sonra acaba o muydu diyeceği tanımadığı kızı bir anda yoldan geçerken öpüverir. Bu sefer kendisine başka bir durum yaratır. 2 kız arkadaş görür bunlar tahmin etmediği şekilde ayrıldıkları için sol yöne doğru gidenin arkasından gitmeye karar verir. Kızı uzun süre takip eder. Okulunu ve evini öğrenir. Kız da artık onu kanıksadığı için C.'nin kendisiyle konuşmasını ister. C. konuşmayınca kendisi konuşmaya karar verir ve tanıştıktan sonra artık sık sık görüşmeye başlarlar. Artık sevgili olmuşlardır. C'nin adını bir süre öğrenmemesine rağmen C. onun adını daha en baştan biliyordur. Güler...Güzel günler geçirmelerine rağmen Güler'in geleneksel düşüncelerine uyum sağlayamayacağından ondan ayrılır.
Bir süre uzaklaşmak için yazlık bir daireye taşınırr. Tesadüf odur ki deniz kıyısında bir tanıdığa benzettiğini düşündüğü Ayşe ile denk gelirler. Ayşe C.'yi aldatmadığını söyleyerek ilişkilerine devam ederler. İkisi de çok mutludur. Ayşe'nin kaldığı Hostel'de artık o da yemeklere katılmaktadır.Toplum kuralları onları daha fazla bu şekilde kabul edemez ve Ayşe C'nin dairesinde kalmaya başlar. Bir süre sonra Ayşe ailesinden ve geleceklerinden söz etmeye başlar. Ayşe artık onu çok iyi bildiği için her an C'nin onu terkedeceğini düşünüür ve bu düşünceye katlanamayarak C.'den ayrılır.
Artık C. adını bilmediği kim olduğunu bilmediği O asıl kişinin peşinde aylaklığına devam etmektedir. O da artık aramaktan ve anlatmaktan yorulmuştur.
Özete geçmeden evvel C.nin ancak roman okunarak anlanabileceğini belirtmek isterim. Tam anlamıyla yalnızlığı içinde yaşayan kafasındaki sorulara yanıt arayan farklı bir insan portresi.Belki de her insanın içinde yer alan bir felsefe örneği...
Özet;
Kitabı başkahraman C.(adını açıklamıyor)'nin arayışları etrafında gelişen olaylar ya da durumlar serisi olarak değerlendirebiliriz.
C. çocukken annesini kaybetmiş, babası ve teyzesiyle yaşamaktadır. Küçükken yaşadığı sendrom gelecekte de onu rahat bırakmayacaktır. Kadınlara fazlasıyla düşkün babası teyzesiyle de beraber olmuştur ve C. onları görmüştür. Babasına duyduğu nefretin aksine teyzesine güzel duygularını korumayı tercih etmiştir.
C. bir süre okul hayatına devam etmeye çalışmış başarılı olamayınca da askere gitmeye karar vermiştir. Babasının da vefat etmesiyle birlikte kalan mirasla yaşamaya devam eder. Kendinden aylak diye bahseder. Onun yerine işleri avukatı yürütür. Resim sanatına düşkündür ve resim atölyesinde de aradığını bulduğu zannettiği Ayşe ile tanışacaktır. Ayşe ile aşklarını yaşarken yolda onu arkadaşları Selimle görür ve o andan itibaren Ayşe'nin onu aldattığını düşünerek atölyeden de Ayşe'den de ayrılır.
İşte buldum diyebileceği kişiyi aramaya devam eder. Herkesin aksine yalnızlığa ile uğraşır. Toplumun yarattığı düzene genellemelere karşıdır. Öyle ki arkasından daha sonra acaba o muydu diyeceği tanımadığı kızı bir anda yoldan geçerken öpüverir. Bu sefer kendisine başka bir durum yaratır. 2 kız arkadaş görür bunlar tahmin etmediği şekilde ayrıldıkları için sol yöne doğru gidenin arkasından gitmeye karar verir. Kızı uzun süre takip eder. Okulunu ve evini öğrenir. Kız da artık onu kanıksadığı için C.'nin kendisiyle konuşmasını ister. C. konuşmayınca kendisi konuşmaya karar verir ve tanıştıktan sonra artık sık sık görüşmeye başlarlar. Artık sevgili olmuşlardır. C'nin adını bir süre öğrenmemesine rağmen C. onun adını daha en baştan biliyordur. Güler...Güzel günler geçirmelerine rağmen Güler'in geleneksel düşüncelerine uyum sağlayamayacağından ondan ayrılır.
Bir süre uzaklaşmak için yazlık bir daireye taşınırr. Tesadüf odur ki deniz kıyısında bir tanıdığa benzettiğini düşündüğü Ayşe ile denk gelirler. Ayşe C.'yi aldatmadığını söyleyerek ilişkilerine devam ederler. İkisi de çok mutludur. Ayşe'nin kaldığı Hostel'de artık o da yemeklere katılmaktadır.Toplum kuralları onları daha fazla bu şekilde kabul edemez ve Ayşe C'nin dairesinde kalmaya başlar. Bir süre sonra Ayşe ailesinden ve geleceklerinden söz etmeye başlar. Ayşe artık onu çok iyi bildiği için her an C'nin onu terkedeceğini düşünüür ve bu düşünceye katlanamayarak C.'den ayrılır.
Artık C. adını bilmediği kim olduğunu bilmediği O asıl kişinin peşinde aylaklığına devam etmektedir. O da artık aramaktan ve anlatmaktan yorulmuştur.
Yorumlar
Yorum Gönder