Kitapta hayatın acı yanlarının bir çocuğun üzerindeki yansımalarını görmekteyiz. Acıları 3 evre şeklinde ayırırsak (çocukluk-gençlik-yaşlılık) bu kitap ilk evresini anlatıyor.
Çoğunluğun fikrine göre bu kitap çocuklara büyümeden evvel okutulması gereken bir kitap. Ama ben kesinlikle öyle olduğunu düşünmüyorum. Çünkü kitapta öncelikle en çok göze batan şey başkahraman olan çocuk Zeze'ye yapılan fiziki ve ruhsal şiddet. Küçük yaşta çocukların kitapta şiddetle karşılaşmamaları gerektiği düşüncesindeyim.Diğer taraftan kitap mutlu sonla bitmediği için çocukların daha küçük yaştan umutlarını kaybedip karamsar bir bakış açısına alışma ve bununla evrilme tehlikeleri mevcut. Her çocuğun olumlu ya da olumsuz anlamda etkilenme durumları değişkenlik göstereceği için en son okutulacak kitaplar listesinde olmalı:)
Bu kitap tam anlamıyla yetişkinlerin okuması gereken bir kitap. Çünkü gençlik ve olgunluk dönemlerimize geldiğimizde hemen çocukluk dönemimizde yaşadığımız olayları unutup çevremizdeki çocuklara karşı duyarsız olabiliyor ve onların neler hissettiklerini tahmin etme yoluna bile gitmeden çocuktur işte diyerek geçiştiriyoruz. Bu kitabı okuyanlar, çocukluklarına geri dönecekler ve o zamanlar hissettikleri şeylerle karşılaşıp Zeze için çok üzülecekler,bir çok çıkarımda bulunarak ders alınması gereken onlarca şey bulacaklardır.
Kitapta çocuk kahramanımız olan Zeze daha 5 yaşındayken fakirlikle mücadele etmektedir. Ailesinden gördüğü fiziksel şiddetle, yolda tanıştığı adamın sıcaklığını baba şefkatiyle birleştirerek gerçek sevgiyi ve ilgiyi bulur. Fakat babasından bile daha çok sevdiği adamın kaza sonucu hayatını kaybetmesinden sonra Zeze için umut ışığı sönmüş olur.
Yorumlar
Yorum Gönder