Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DELİKANLI - DOSTOYEVSKİ

Kitap özetine başlamadan evvel sizlere kısa bir açıklamada bulunmak istiyorum. Kitabı okuyan insanların yorumlarına bakıldığı zaman çoğu kişi ya kitabı anlaşılmaz ya da dilini çevirmenden dolayı akıcı bulmamış. Benim içinde tam tersi oldu. Kitabı oldukça akıcı buldum hatta şaşırdım, bir kitap hem bu kadar çok uzun hem de dili nasıl bu kadar akıcı olabilir diye.Sizlere tavsiyem kitabı okumadan ön yargılara kapılmayın kitaptan gözünüz korkmasın. Şimdi kitabı anladığım ve karakterli hatırlayabildiğim kadarıyla kitabı anlatmaya çalışacağım. Delikanlı; Arkadiy evlilik dışı bir ilişkinin sonucunda dünyaya gelmiştir. Anne ve babası büyümesi için onu evde barındırmamış bunun yerine onu evden uzaklaştırmışlardır. Henüz  8 yaşlarındayken bir okula başlamış ve okul müdürü tarafından adeta bir uşak olarak kullanılmıştır. Okul müdürüne uşaklık yapmayı arkadaşları ve müdürü tarafından daha fazla hor görülmemek belki de kimliğini bulmak adına benimsemiş ve artık buna göre har...

Babalar ve Oğullar- Turgenyev

          Arkadiy Petroviç uzun zamandır üniversitede olduğu için babasından uzaktadır. Tıp bölümünü bitirdikten sonra arkadaşı Yevgeniy Vasilyiç Bazarov   ile birlikte babasının evine gelirler. Bazarov, Arkadiy’den yaşça büyüktür ve nihilist bir kişiliğe sahiptir. Net  özelliklerinden biri de kadınların güzelliklerine düşkün olmasıdır. Böyle bir düşkünlüğü olmasına rağmen romantizmden nefret etmektedir.      Uzun bir aradan sonra oğlunu görme sevinci ile yanıp tutuşan Nikolay Petroviç çiftlik sahibidir ve işlerini sadece oğlu uğruna sürdürmektedir.Karısını kaybettikten sonra uzun yıllar etkisinden çıkamamasına rağmen Feniçka adında genç ve fazla da durumu iyi olmayan bu kızla bir ilişki yaşar ve bir çocukları dünyaya gelir. Abisinden ve oğlundan çekindiği için Feniçka ile evlenmeyi düşünmemektedir. Bir zamanlar Rus ordusunda görev yapmış olan abisi   Pavel Petroviç kendisini soylu sınıfından görmektedir.  ...

KİŞİLİĞİNİZİ KEŞFEDİN- FLORENCE LITTAUER

         Adında da anlaşılacağı üzere kitap, farklı  kişilikler içerisinden hangisinin siz olduğunu ya da olabileceğinizi gösteriyor. Kişilik analizi yapan yazar,kitapta insan karakterini 4 gruba ayırıyor;   Popüler optimistik   Güçlü kolerik   Mükemmelliyetçi melankolik (benmişim)  Barışçıl soğukkanlı             Hangisinin bizim kişiliğimize daha yakın olduğunu  anlayabilmek için toplamda 2 sayfadan oluşan bir test ve 2 sayfadan oluşan analiz kısmı var. Bunu çözdüğümüzde artık hangisinin daha çok bizi  yansıttığını anlamış oluyoruz.            Yazar test bölümünden sonra her bir karakteri tek tek anlatıyor. Her birinin genel özelliklerini, olumlu olumsuz özelliklerini anlatarak tanımları anlamamıza yardımcı oluyor. Gerekli açıklamalardan sonra hangi kişilik  kendini nasıl ifade eder, bir başka...

İyi Hissetmek -DAVID BURNS

İyi hissetmek, başlı başına üzerinde düşünülmesi gereken bir cümle iken  kitabını okumamam imkansız olurdu. Bir önceki yazımda bu kitaptan bahsetmiştim.Henüz ben de okumamamıştım ve oldukça heyecanla başladım kitaba. Ben kitapları bu dönemde eğer bana notlar aldırabiliyorsa seviyorum. Bu kitabı da sevdim çünkü kendime ilham kaynağı olacak bir çok cümle buldum. Duvarlarıma, kalbime astım. Kendimizi kötü hissettiğimizde aslında bize o an ne olur,  hissettiğimiz duygular gerçek duygularımız mı, düzeltmemiz gereken kötü hislerimiz, düşüncelerimiz var mı ? Gibi soruların hepsini tek tek cevaplıyor . Aslında bu kötü hisler herkeste var ve bu kitap ne yaparsak kötü hissetmeyeceğimizi anlatıyor. Herkese göre bir çok yöntem vermiş ve bir çok alıştırması var. Bu kitapta da verdiği olaylar o kadar gerçek  yaşamdan ki yazdığı şeyleri sorgulamadan okutuyor adeta. Bu nedenle de gerçeği tamamen kavramışken ellerimizde tutuyorken söylediklerine kulak asmamak elde değil. Motive eden ...
PANİK ATAKTA-DAVID D.BURNS Sevgili psikoloğumun önerisi ile  okuduğum ve çok sevdiğim bir kitabı sizlerle paylaşmak beni çok mutlu edecek. Çünkü bu kitapta sevgili Davıd D.Burns panik atağın her türlü aşamasından ve her türlü çeşidinden bahsetmiş durumda. Her bir panik atak türü ve yoğunluğuyla ilgili olarak örnek olaylar veriyor. Tabi bu örnek olaylar seanslar sırasında edindiği deneyimlerden oluşuyor. Bu deneyimlerini kitapta paylaşıyor olması beni çok etkiledi çünkü verilen örnekler, denenen teknikler tamamen gerçeğe dayalı. Gerçeklik üzerinden nasihat vermeden sadece doğru yolları gösteriyor. Panik atakla ya da kaygı ile başedebilmenin başta ne kadar zor ama kaygının üzerine gittikçe aslında ne kadar kolay olduğunu vurguluyor. Kitap bitene kadar sayın Burns kaygı giderici teknikleri unutmamamız ve kitapta alıştırmalara kolaylıkla ulaşabilmemiz için parantez içi sayfa bilgisine çok önem göstermiş. Ben kitabı okudukça içimi birisine dökmüş kadar rahatladığımı hissettim....

Büyük Düşünmenin Büyüsü

Kişisel kişisel gelişim şeklinde takılıyorum bu ara. Arada bu tarz kitaplara ara versem de eğilimim bu sıra bu yönde. Tavsiye üzerinde okuduğum kitaplardan biri daha.. Tavsiye kitapları çok severim. Ben de aynı şeyleri hissedilecek miyim diye. Okunması gereken kitaplardan biri. Okuyup uygulamak daha önemli tabi. Kitabın içine iyice girdiğimizde görüyoruz ki aslında yazar bize bir çok alıştırma sunuyor. Yazarın kişisel deneyimleriyle birlikte kendi hayatınızı göz önüne alıp birleştirmeye çalışmak, kıyas yapmak ya da bazı durumları bizim de değiştirebileceğimiz şeklinde verdiği güven kitabın oldukça heyecanlı okunmasını sağlıyor. Kitap içerisinde bulunan konuların tamamı sosyal deneyimlemelerden, aslında nasıl davranmamız gerektiğinden, en önemlisi işte, evde, arkadaş çevresinde lider olmanın önemli niteliklerinden bahsediyor. Bahsetmekle kalmayıp tatbikte ediliyor.Bu da insanda ben de yapabilirim diye bir özgüven gelişmesini sağlıyor. Motivasyon kaynaklarının bulunması en önemlisi...

Carpe Diem-Aşkım Kapışmak

Ferrasini Satan Bilge kitabıyla ilgili yorumlarımı ve kitabı okuduysanız beni daha iyi anlayabileceğinizi düşünüyorum. Sanırım daha çok iki kitap arasında karşılaştırma yapacağım. Çıktığı ilk zamanlarda kitapçılarda çok satanlar listesinde,vitrinlerde bolca görürdüm. Ama hiç bir zaman almaya yeltenmemiştim. Taaa ki kişisel gelişim kitaplarıyla takılmaya başlayana kadar. Daha bir çok kişisel kitabı anlatacağım sizlere.    Açıkçası Ferrasini Satan Bilge kitabı diğer bir çok kitaba ilham kaynağı olmuş gibi görünüyor. Çünkü her kitapta ele alınan ana konuları zaten 1997 yılında tek tek anlatmış. Bu ana konuları sıralarsak başta  vücut rahatlığımız için diyaframdan nefes almamız, spor yapmamız, düzenli ve sağlıklı beslenmemiz gelir. Ruhsal sağlığımız için kaizen uygulamak, olumsuz düşüncelere yer vermemek, versek bile bunları olumluya çevirmek,bize ilham verecek kitapları okumak, başarılı insanların hayatlarını örnek almak, kendimizle ilgili ders çıkarıp bunları özü...

Ferrarisini Satan Bilge

Olaya hemen girmek istiyorum. Çünkü bu kitabı henüz okumadıysanız hemen okumanız gerekiyor. Öncelikle kişisel gelişim kitabından ziyade zihin geliştiren bir kitap olduğunu belirtmek isterim. Ben de bu kitapla bir arkadaşım sayesinde tanışmış oldum. İlk sayfalarını okumaya başladığımda ne olduğunu anlayamadım. Diğer kişisel gelişim kitapları gibi değildi. Yazar kendi bildiklerini kendi anlatmıyordu bana. Kitap içerisinde bir hikaye yaratmış ve karakter bize hakikate ulaşmanın yollarını göstermekle kalmıyor bunları kanıtları ile önümüze sunuyor.  Benim için serüven gibi bir şeydi. Her sayfasında kendim için yararlı bir çok anekdot bulup odamın her bir köşesinde bulunmasını sağladım. Telefonuma her sayfadan cümleler aldım neredeyse. Bunları kitabı bitirmeme rağmen her akşam okumaya gayret gösterdim. İçimdeki enerjinin ortaya çıkmasını sağlıyordu ve bu enerjiden o kadar çok memnun kalmıştım ki kitap içimde hala devam ediyordu. Bir çok hayat deneyimi yaşadığını zanneden her insanın ok...

Savaşları, Kralları ve Filleri Anlat Onlara-MATHIAS ENARD

Bu yazarı ve kitabı ilk defa görmüştüm kitaplığımda. Ortak bir kitaplık olduğu için rastgele aldım ve okumaya başladım. Bir kitap düşününki beni bırakma ve her zaman okuyarak kal desin.Tam olarak bunu diyor bu  kitap. Ç evirmenin  sayesinde olsa gerek kitap su gibi akıp gidiyor gözlerinizden.      Aslında bir tarih kitabı diyebiliriz ama yorucu bilgilerl e sıkmayan bir tarih bilgisi. Daha çok olaya ve duymadığımız hikayelere yer verilmiş. Bir adamın o dönemde bir adama aşık olabileceğini hatta gerçekten aşık olduğunu  farkettiriyor . Yavaş yavaş devam edip kitabın sonun a doğru sezon finali yapan diziler gibi heyecana kapılmışken bitiveriyor kitap.  Ve o yüzden ikinci sezon için yeni senaryolar uydurabilecek kıvama geliyorsunuz.     Olayımız II.Beyazid'in  L eonardo  da V inci'nin  Haliç Köprüsü projesini beğenmemesi üzerine    Michelangelo ' yu  İtalya'dan çağırması ile başlar.    ...

YÜREĞİNİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT...

Yüreğinin Götürdüğü Yere Git ...       İlk sayfayı okumaya başlamadan evvel bir ön yargım vardı. Ya da kendime göre bir ön görüm.   Kitap isminin ilham verdiği duygularıma göre bu kitap bir aşk konulu  k i taptı . Duygusal bağlar yakalayıp bunun peşinden gidecektik yazarla beraber.   Bu kitaptan sonra artık diğer kitaplar için de ön görüm olacak mı ? - mümkünlü   Çünkü bu kitap ters köşe yapmıştı.   İp ucu vermek gerekirse bir büyükannenin ölümünün ardından torununa miras olarak bıraktığı kısa bir geç kalınmış günce.   İlk sayfada gözlerinizi açıp son sayfada kapatacağınız harika çevirisi ile soluk almadan kitabın düşüncesine dalabileceğiniz bir kitap.   Bu kitap ile haftaya başlayıp bir günce tutmaya başlayabilirsiniz.   İnsan anlıyor ki geçmişte yaşadığı ve hissettiği duyguları kaydetmeli. Geriye dönüp baktığınızda elinizde bulacağınız bir anımsatıcının size yol göstermesi belki derin bir özle...