Ana içeriğe atla

Kelebeğin Hayat Sırları'ni Neden Okumalıyım

Kelebeğin Hayat Sırları- Nil Karaibrahimgil

Çok mu kitap okurum her fırsatımı kitap okuyarak mı değerlendiririm çok güzel yorumlar okuyup yorumlar mı yaparım. Evet demek isterdim elbette

Anladığım ve hissettiğim kadarıyla bana bu kitabın neden hoş geldiğini paylaşmak istiyorum

Herkesin bir ara döneminin olduğunu zannediyorum. Benim bu ara dönemim 2 sene gibi bir uzun devre yaptı. Hal böyle olunca hayat hikayeleri ya da motivasyon konuşmaları dinleyerek kaç saniye sürer bu etki bilinmez ama deşarj olmak hayat enerjisi yakalamak istiyorsunuz. İstiyorum.

Bir kaç kişisel gelişim ve çeşitli hikaylerden sonra bu kitaba daha doğrusu şarkıya denk geldim.          (Bkz.https://www.youtube.com/watch?v=-yYCL5S2QI0)
Kitabı bu şarkı ile keşfedebildim. Bununda daha doğru bir açıklamasını yapayım size.
Uzaklarda okuyan bir arkadaşım var acayip tatlı bir kızdır. Sabah işin verdiği kafa dağınıklığıyla gelen mesajıma baktım. Bir de baktımki bana bu şarkıyı yollamış. Onun ince düşüncesi sayesinde çok seveceğim bir şarkıyı hayatıma almış oldum. Hayatıma uygulamaya çalıştığım bir hikaye şarkısı olmuş.
İnsan bu şarkı ile hemen bir gaza geliyor. Hemen birşeyler yapmak harekete geçmek istiyor.
Ben de harekete geçtim ve  ilk bölümünden yapılan bu hikaye şarkısının kitabını aldım.
Okumaya başladığımda gördüm ki bize maval anlatmıyor daha çok yaşadığı masalları anlatıyor. Evet ya ben de böyle şeyler yaşadım benimde başımdan bunlar geçti ama ben nasıl böyle düşünemedim ya hu nasıl böyle bir ders çıkaramam kendime. Nil'in çıkardığı hayat derslerini bende kendime göre çıkarmaya başlıyorum. Kalbimin atış sesine daha bir kulak verir oldum. O durursa ben bir hiçim. Durmaması daha güzel atabilmesi için bir şeyler yapmalıyım. Hayata dair güzel şeyler her an yanımızda hatta onun ötesinde içimizde olduğunu hissettiyor bu kitap. Keşke hiç bitmese de önüne şu olaylar geldiğinde nasıl davranıp nasıl hissedecek onu bir görebilsem
Bir kadın nasıl büyümeyi kabul eder nasıl büyüyüpte bir bebeğe anne olabilir. Onun için nasıl canından can olur ona. Bir kadın nasıl böyle kendi kendini eleştrip doğruyu bulmaya çalışır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yusuf Atılgan Tüm Öyküleri

Bu kitabı okuyana kadar öykü okumayı sevmediğimi zannediyordum. Ta ki Yusuf Atılgan ile tanışana kadar..   Yapı Kredi Yayınları yazarın tüm öykülerini bir kitapta toplamış ve çokta güzel olmuş. İlk sayfayı okuduğum an anladım ne kadar güzel bi kitaba başladığımı. Hiç bitmesindi hiç... Dili o kadar güzel o kadar akıcı ki başladığınız öykünün nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. Yaşadığı toplumu çok iyi gözlemleyerek uç noktalara değinmiş. Aslında hepimizin yaşadığı ya da yaşayabileceği durumları bir çırpıda okumuş oluyoruz. Her bir öyküde başka bir hayat gördüm başka bir hayat yaşadım. O hayatlara üz...

İlber Ortaylı Seyahatnamesi

     Hayatımda okuduğum ilk seyahatname ve bir seyahatname örneği nasıl olur henüz bilmiyorum. Kitap hakkında düşündüğüm şeyler doğru mu değil mi ondan da emin değilim o yüzden. İlk sayfalarını okumaya başladığımda İlber Ortaylı’nın o belirgin ve karakteristik sesini duymaya başladım. Sanki okumuyorumda Tv kanalında bir programını izliyormuşum gibi geldi. Konsantre olmam biraz zaman aldı o yüzden.      İlerleyen sayfalarda diline biraz daha hakim olup biraz daha yavaş okumam gerektiğini anladım. Bir tarihçi olarak derin bilgiler sunduğu için dikkatli okumam gerekiyordu. Gezdiği ülkelerin neresi nasıldır,nerelere gitmek gerekir,neyi ile ünlüdür gibi bilgilerden ziyade ülkenin geçmiş ve şuanki tarihi durumu ile ilgili bilgiler paylaşmış. Seyahatname deyince ben de uyandırdığı düşünce “yazar gittiği yeri anlattığında ben de oralara gitmiş kadar olacağım”. Bunu bu kitapta hiç yaşayamadım. İçerdiği bilgiler ve yorumlar açısından kıymetli bir kitap olma...

Albert Camus-VEBA

     Oran şehriyle başlayan anlatım dikkatimizi ilk önce şehre vermemizi sağlıyor. Veba ile Oran'ın ilişkisini anlayabilmemiz açısından şehrin tasviri oldukça önemli. Oran diğer şehirlerden farklı olarak sanki daha çok arkada kalmış terk edilmiş kimsenin hareket etmeye dahi üşendiği ama yine de hayat mücadelesine devam ettiği bir yer olarak göze çarpıyor.     Kitaba yaşam veren kahraman;Doktor Reux belki de bir şehrin Veba'yı nasıl karşıladığını anlamamızı her yönüyle irdeleyerek sanki şehrin içinde acıları yaşıyormuşuz gibi hissetmemiz için çabalıyor. Veba'nın ortaya çıkmasıyla yetkililerin bile yardımı esirgediği şehirden vazgeçtikleri anda doktor Reux hiç bir zaman hastalarını kurtarmaya çalışmaktan onlara hayat olmaktan vazgeçmez.      Dikkat edilmesi gereken husus Veba'nın ortadan kaldırılması için girişilen kişisel çabalar değil de Veba nedeniyle ayrılıklar özlemler yaşayan Oranlılar. Kimi hastalığı bir kurtuluş olarak...