Ana içeriğe atla

Sofie'nin Dünyası - Jostein Gaarder

    
ÖZET

     Sofie okuldan geldiği bir gün posta kutusunda bir kartla karşılaşır. Kartta "Kimsin Sen" yazar. Bu soruyla ilk defa karşılaşan Sofie şaşkınlıkla odasına çıkıp bu soruyu düşünmeye başlar. Hem bu sorunun hem de gönderen kişinin şaşkınlığı içindedir.
Kart Lübnan'da BM taburunda görev alan Albert Knag'a aittir. A.Knag kartlar ve mektuplar göndermeye devam eder. Ancak Sofie' nin kafası karışır çünkü A.Knag gönderdiği kartlarda kızı Hilde'nin yaklaşan 15.yaş gününü kutlar. Sanki Hilde için göndereceği mektupları yanlışlıkla Sofie'ye gönderiyordu. Sofie bazı zamanlar kendisinin Hilde olduğundan da şüphe eder çünkü Hilde'nin doğum günü ile kendisinin doğum günü aynı tarihtedir. 
     Kafası her ne kadar karışsa da gönderilen felsefe ve felsefe tarihiyle ilgili ders niteliğindeki mektupları okumaya devam eder. Her mektupta kronolojik sıraya uygun olarak felsefeciler ele alınmış ve mektupları yazan felsefe hocası Alber Knox bunları kavramasını ve sürekli eleştirel düşünmesini istemiştir. Sofie felsefe hocasını görmeyi çok ister. Posta kutusuna mektupları bırakan kişiyi bulabilmek için sürekli gözü camdadır fakat mektupları getiren bir köpektir. Köpeği takip etmeye karar verir fakat yine de felsefe hocasını bulamaz.
Zamanı geldiğinde felsefe hocası Sofie'nin karşısına video kaset ile çıkar. Video da Platon'u anlatır ve Sofie Platonla tanışmış gibi hisseder kendisini. Zamanla felsefe hocasının evine gidip gelmeye ve felsefe derslerinin sonuna doğru gelmeye başlamaktadır. Hala Gizem'i çözememiştir Sofie. Felsefe dersleri sırasında bir çok masal kahramanıyla hatta ilk insan olarak bilinen Adem ile Havva'yla tanışmıştır. Felsefe derslerini yazdırtan binbaşı A.Knag Sofie'den Evren'in oluşumunu hayatın içindeki gizemi çözmesini ,felsefeyi anlamasını ister adete. Zaman geçtikçe doğum günü yaklaşır. Büyük giz çözüme kavuşacaktır. Durum gittikçe netlik kazanmaktadır ve aslında Sofie ve felsefe hocası A.Knox kendilerinin A.Knag'ın yazdığı bir romanın kahramanı olduklarını fark ederler. Sofie'nin 15.yaş günü partisinde bir fırsatını bulup yazar A.Knag'ın gözünden kurtulurlar ve masal kahramanlarının yaşadığı yerde bulurlar kendilerini. 





Kitap kapak görseli;
https://www.dr.com.tr/Kitap/Sofienin-Dunyasi/Edebiyat/Roman/Dunya-Roman/urunno=0000000126258

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yusuf Atılgan Tüm Öyküleri

Bu kitabı okuyana kadar öykü okumayı sevmediğimi zannediyordum. Ta ki Yusuf Atılgan ile tanışana kadar..   Yapı Kredi Yayınları yazarın tüm öykülerini bir kitapta toplamış ve çokta güzel olmuş. İlk sayfayı okuduğum an anladım ne kadar güzel bi kitaba başladığımı. Hiç bitmesindi hiç... Dili o kadar güzel o kadar akıcı ki başladığınız öykünün nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. Yaşadığı toplumu çok iyi gözlemleyerek uç noktalara değinmiş. Aslında hepimizin yaşadığı ya da yaşayabileceği durumları bir çırpıda okumuş oluyoruz. Her bir öyküde başka bir hayat gördüm başka bir hayat yaşadım. O hayatlara üz...

İlber Ortaylı Seyahatnamesi

     Hayatımda okuduğum ilk seyahatname ve bir seyahatname örneği nasıl olur henüz bilmiyorum. Kitap hakkında düşündüğüm şeyler doğru mu değil mi ondan da emin değilim o yüzden. İlk sayfalarını okumaya başladığımda İlber Ortaylı’nın o belirgin ve karakteristik sesini duymaya başladım. Sanki okumuyorumda Tv kanalında bir programını izliyormuşum gibi geldi. Konsantre olmam biraz zaman aldı o yüzden.      İlerleyen sayfalarda diline biraz daha hakim olup biraz daha yavaş okumam gerektiğini anladım. Bir tarihçi olarak derin bilgiler sunduğu için dikkatli okumam gerekiyordu. Gezdiği ülkelerin neresi nasıldır,nerelere gitmek gerekir,neyi ile ünlüdür gibi bilgilerden ziyade ülkenin geçmiş ve şuanki tarihi durumu ile ilgili bilgiler paylaşmış. Seyahatname deyince ben de uyandırdığı düşünce “yazar gittiği yeri anlattığında ben de oralara gitmiş kadar olacağım”. Bunu bu kitapta hiç yaşayamadım. İçerdiği bilgiler ve yorumlar açısından kıymetli bir kitap olma...

Albert Camus-VEBA

     Oran şehriyle başlayan anlatım dikkatimizi ilk önce şehre vermemizi sağlıyor. Veba ile Oran'ın ilişkisini anlayabilmemiz açısından şehrin tasviri oldukça önemli. Oran diğer şehirlerden farklı olarak sanki daha çok arkada kalmış terk edilmiş kimsenin hareket etmeye dahi üşendiği ama yine de hayat mücadelesine devam ettiği bir yer olarak göze çarpıyor.     Kitaba yaşam veren kahraman;Doktor Reux belki de bir şehrin Veba'yı nasıl karşıladığını anlamamızı her yönüyle irdeleyerek sanki şehrin içinde acıları yaşıyormuşuz gibi hissetmemiz için çabalıyor. Veba'nın ortaya çıkmasıyla yetkililerin bile yardımı esirgediği şehirden vazgeçtikleri anda doktor Reux hiç bir zaman hastalarını kurtarmaya çalışmaktan onlara hayat olmaktan vazgeçmez.      Dikkat edilmesi gereken husus Veba'nın ortadan kaldırılması için girişilen kişisel çabalar değil de Veba nedeniyle ayrılıklar özlemler yaşayan Oranlılar. Kimi hastalığı bir kurtuluş olarak...