Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İskender Pala- Mihmandar

  Belki de bitmemesini istediğim ender kitaplardan biriydi. Beni hiç tahmin etmediğim yerlere götürdü.  Yüzyıllar evvelinden başlayan olaylar günümüz tarihi ile sonuçlanıyor. Yüzyıllar geçip giderken olayların bağlantıları oldukça yumuşak ve birbiriyle ilişik. Olayları kitaptaki her kişinin ağzından dinliyoruz neredeyse. Dili oldukça akıcı ve sade. Kitabı okurken isimleri hafızanızda tutmakta zorlanmıyorsunuz. En önemlisi kitapta birçok bölümün ve bir çok olayın yer almasına rağmen olaylar zincirini kaçırmıyorsunuz. Kafa karışıklığı yaşamadan içinize sindirebileceğiniz çok güzel bir kitap sizi bekliyor. Kısa Bir Özet;     Hz.Muhammed'in peygamber olarak Medine'ye geldiği sıralarda herkes O'nu kendi evinde ağırlamayı isteyip dualar ederken O nerede konaklayacağını devesine bırakır. Devesi ise Ebu Eyyub el Ensari'nin evini seçer.O günden sonra Hz.Muhammede evinden ayrılana kadar aylar boyunca ona zarar gelmemesi için geceler boyu uykusuz kalır ve onu korumaya ...

Albert Camus-VEBA

     Oran şehriyle başlayan anlatım dikkatimizi ilk önce şehre vermemizi sağlıyor. Veba ile Oran'ın ilişkisini anlayabilmemiz açısından şehrin tasviri oldukça önemli. Oran diğer şehirlerden farklı olarak sanki daha çok arkada kalmış terk edilmiş kimsenin hareket etmeye dahi üşendiği ama yine de hayat mücadelesine devam ettiği bir yer olarak göze çarpıyor.     Kitaba yaşam veren kahraman;Doktor Reux belki de bir şehrin Veba'yı nasıl karşıladığını anlamamızı her yönüyle irdeleyerek sanki şehrin içinde acıları yaşıyormuşuz gibi hissetmemiz için çabalıyor. Veba'nın ortaya çıkmasıyla yetkililerin bile yardımı esirgediği şehirden vazgeçtikleri anda doktor Reux hiç bir zaman hastalarını kurtarmaya çalışmaktan onlara hayat olmaktan vazgeçmez.      Dikkat edilmesi gereken husus Veba'nın ortadan kaldırılması için girişilen kişisel çabalar değil de Veba nedeniyle ayrılıklar özlemler yaşayan Oranlılar. Kimi hastalığı bir kurtuluş olarak...

YUSUF ATILGAN-AYLAK ADAM

Belirtmek isterim ki kitabın ilk bölümünden hiçbir şey anlamamıştım. Ne zaman ki 2.bölüme geçtim o zaman taşlar yerine oturmaya başladı.Kitabı bitirdiğinizde ruh doygunluğunuzu kalbinizde hissedebilirsiniz. Akıcı ve sıradan olmayan anlatım tekniğiyle okumaya değer kıymetli bir eser. Özete geçmeden evvel C.nin ancak roman okunarak anlanabileceğini belirtmek isterim. Tam anlamıyla yalnızlığı içinde yaşayan kafasındaki sorulara yanıt arayan farklı bir insan portresi.Belki de her insanın içinde yer alan bir felsefe örneği... Özet; Kitabı başkahraman C.(adını açıklamıyor)'nin arayışları etrafında gelişen olaylar ya da durumlar serisi olarak değerlendirebiliriz. C. çocukken annesini kaybetmiş, babası ve teyzesiyle yaşamaktadır. Küçükken yaşadığı sendrom gelecekte de onu rahat bırakmayacaktır. Kadınlara fazlasıyla düşkün babası teyzesiyle de beraber olmuştur ve C. onları görmüştür. Babasına duyduğu nefretin aksine teyzesine güzel duygularını korumayı tercih etmiştir. C. bir süre okul h...

Yusuf Atılgan Tüm Öyküleri

Bu kitabı okuyana kadar öykü okumayı sevmediğimi zannediyordum. Ta ki Yusuf Atılgan ile tanışana kadar..   Yapı Kredi Yayınları yazarın tüm öykülerini bir kitapta toplamış ve çokta güzel olmuş. İlk sayfayı okuduğum an anladım ne kadar güzel bi kitaba başladığımı. Hiç bitmesindi hiç... Dili o kadar güzel o kadar akıcı ki başladığınız öykünün nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. Yaşadığı toplumu çok iyi gözlemleyerek uç noktalara değinmiş. Aslında hepimizin yaşadığı ya da yaşayabileceği durumları bir çırpıda okumuş oluyoruz. Her bir öyküde başka bir hayat gördüm başka bir hayat yaşadım. O hayatlara üz...

İlber Ortaylı Seyahatnamesi

     Hayatımda okuduğum ilk seyahatname ve bir seyahatname örneği nasıl olur henüz bilmiyorum. Kitap hakkında düşündüğüm şeyler doğru mu değil mi ondan da emin değilim o yüzden. İlk sayfalarını okumaya başladığımda İlber Ortaylı’nın o belirgin ve karakteristik sesini duymaya başladım. Sanki okumuyorumda Tv kanalında bir programını izliyormuşum gibi geldi. Konsantre olmam biraz zaman aldı o yüzden.      İlerleyen sayfalarda diline biraz daha hakim olup biraz daha yavaş okumam gerektiğini anladım. Bir tarihçi olarak derin bilgiler sunduğu için dikkatli okumam gerekiyordu. Gezdiği ülkelerin neresi nasıldır,nerelere gitmek gerekir,neyi ile ünlüdür gibi bilgilerden ziyade ülkenin geçmiş ve şuanki tarihi durumu ile ilgili bilgiler paylaşmış. Seyahatname deyince ben de uyandırdığı düşünce “yazar gittiği yeri anlattığında ben de oralara gitmiş kadar olacağım”. Bunu bu kitapta hiç yaşayamadım. İçerdiği bilgiler ve yorumlar açısından kıymetli bir kitap olma...

KIRK ODA-MURATHAN MUNGAN

Kitaba başlamadan evvel Murathan Mungan ön yargısı ile başladım işe. O yüzden kitaplarına uzun zaman başlamadım neymiş ne değilmiş diye bile bakmadım.  Derken Kırk Oda adlı kitabını okumaya koyuldum.Kitapta toplam 9 adet öykü bulunuyor  ve ben sizlere çok beğendiğim ve etkilendiğim ikisinden bahsedeceğim.  İlk hikaye Yedi Cücesi Olmayan Bir Pamuk Prenses.   Bu hikayeyi okuduktan sonra kitaba gönül rahatlığıyla devam ettim ve büyük bir keyifle bitirdim. İlk hikayeden de anlayacaksınız dili çok akıcı nasıl okuyup bitirdiğinizi anlayamıyorsunuz. Bu hikayede dil kullanımı dışında beni cezbeden başka bir tarafı ele aldığı bilindik hikayeyi değişik bir bakış açısıyla işlemiş olmasıydı. Okurken acaba neyi nereye nasıl bağlamış diye merak edip durdum ve konunun içinde yer alan felsefik kısmı anlamaya çalıştım. Bunu yapmak çok hoşuma gidiyor çünkü beni düşündüren kitapları her zaman çok sevmişimdir. Yazar önemli olanın bir şeyi isteyip ona ulaşamasan bile yola devam e...